28 Aralık 2008 Pazar

2009'a 1 saniye geç gireceğiz!

Yılbaşına günler kala uzay konulu haber kanallarında 31 aralık gecesi yeni yıla girerken evrensel saate yapılacak 1 saniyelik ekleme konuşulur oldu. 1 sn eklemek de neyin nesi? Hangi zamana ekliyoruz bunu ve kim hangi hakla ekliyor ?

Dünya üzerinde özellikle hassaslık gerektiren işlerin birbiriyle senkronize hareket edebilmesi için herkesin ortak bir saati kullanması çok önemli. Özellike günümüz uzay çağında çoğu kritik işlemin uydular aracılığıyla yapıldığı bir dönemde aradaki bir zaman senkronizasyon problemi devasa problemlere yol açabilir. Çok öncelerde zaman tayini usturlab ve sekstant gibi aletlerle ölçümler aracılığıyla yapılır, ardından belirli merkezlerden saat sinyali şeklinde duyurulurdu. Bu çalışmaları Türkiye'de 70'li yıllara kadar Boğaziçi Ünv. Kandilli rasathanesi üstlenmişti. (Detaylı bilgiyi sitelerindeki "Zaman Servisi" kısmından edinebilirsiniz.)

Gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar göz önüne alınarak eski ölçümler yerini atomik saatlere bıraktı. Atomik saatlerde zaman tayini ve saniye ölçümü için sezyum atomunun titreşimleri, rubidyum atomunun bozunması ve yıldızlardaki hidrojenin salınımlarının ölçümü gibi bir çok teknik kullanılıyor. Örneğin bunlardan biri olan Sezyum atomu tekniğinde 1 saniye , sezyum atomunun uyarılmış en alt iki seviyesi arasında 9,192,631,770 kez salınması sırasında geçen süre olarak standardize edilmiştir. (F1 Cesium Fountain Atom saati hakkında Space.com'daki bir makale için tıklayınız)

Amerika Ulusal Standardlar ve Teknoloji Enstütü'sündeki F1 Cesium Fountain Atom Saati

Atom saatleri hakkında kısa bir bilginin ardından yılbaşında bizi bekleyen 1 sn eklenmesi konusuna dönelim. Yukarıda bahsettiğim atom saatlerinin hassaslığı 200 milyon yılda 1 sn'den daha az. Fakat Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönüşü bu kadar hassas mı? Yani yıldan yıla bizim "1 gün" olarak adlandırdığımız zaman aralığı atom saatlerindeki hassaslık aralığında mı değişmiyor? Buna cevabım hayır. Dünya'nın kendi ekseni etrafında dönüşü çeşitli etkiler nedeniyle (çalkalanan sıvı çekirdeği, okyanusların hareketi, kutup bölgelerindeki buzulların erimeleri, Güneş ve Ay'ın gelgit etkileri) her gün farklı sürelerde olmakta ve bu zaman aralığı günde atom saatlerinden ortalama 2 mili saniye geri kalmaktadır. Yani Dünya'nın dönüşü gittikçe yavaşlamaktadır. Bu yavaşlama nedeniyle şu anda Dünya'nın dönüşü, atom saatlerini saniyenin onda altısı kadar geriden takip ediyor.

Bu iki zamanı birbiriyle eşitlemek çok önemli; çünkü bu aralık açıldıkça problemlerle karşılaşıyoruz. Bu yüzden 1972 yılından beri belirli aralıklarla atom saatlerine 1 saniyelik sıçrama süresi ekleniyor. En son ekleme 2005 yılında olmuştu ve o tarihten beri yukarıda belirttiğim gibi atom saati ile Dünya'nın dönüşüne göre olan saat arasındaki zaman farkı saniyenin onda altısı kadar oldu.

Uluslarası olarak saatin doğru tutulmasından sorumlu olan Uluslararası Dünya Dönüş ve Referans Sistem Servisi tarafından belirlendiği şekliyle, 31 Aralık'ta Londra Greenwich'teki Evrensel Zamana göre saat 23:59:60'ı gösterdiğinde 1 sn beklenecek ve ardından saatler 00:00:'ı gösterecek. Yani yeni yıla 1 sn geç gireceğiz. Bu bizim saat dilimimizde ise 2 saat sonra yani 01:59:60 anında olacak.(Türkiye UTC+2 saat diliminde olduğundan)

Böylece atom saatlerine verilen 1 sn'lik sıçrama saniyesi ile Dünya, saniyenin onda dördü kadar bir süre ile atom saatlerinin önüne geçmiş olacak. Bu sürenin ileriki yıllarda eklenecek bir başka saniye ile daha da büyümesi engellenecek..

NOT : Bu makaleye yanlızca atıfta bulunabilir ya da kaynağını göstermek kaydıyla bağlantı verebilirsiniz. Lütfen yazının tamamını ya da bir kısmını bir başka sayfada yayınlamayınız!

4 yorum:

Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.
Adsız dedi ki...
Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki