24 Ocak 2012 Salı

Hubble’dan Einstein Haçı

Dün Hubble uzay teleskobu ekibinin yayınladığı bir fotoğraf benim gökyüzü fotoğrafları arasında her seferinde ağzım açık izlediğim ve açıklaması hayal gücümü dahi zorlayan bir olay hakkında : Einstein Haçı..

 

Seeing Quadruple Telif hakkı : ESA/Hubble & NASA

 

GökGünce’de çeşitli vesilelerle bahsettiğim bir olay yatıyor aslında yukarıdaki görüntünün arkasında.. Öncelikle fotoğrafı anlamlandırmak adına birkaç şeyden bahsedelim.. Görüntü bizim galaksimizin dışından, yaklaşık 1 milyar ışık yılı öteden geliyor.. İlk başta ortadaki beşli sistem, ortasında daha sönük olan ve etrafında da dört tane olmak üzere birden fazla çekirdeğe sahip bir galaksiyi andırıyor. Bu gibi galaksilere sıkçı rastlanıyor aslında, özellikle kütleçekimiyle birbiriyle etkileşen galaksiler etkileşmenin bir aşamasında birden fazla çekirdeğe sahip büyük bir galaksiyi andırabiliyorlar.. Fakat buradaki tamamen farklı bir durum! Ortadaki bir galaksi, etrafındaki dört parlak nokta ise arka plandaki bir kuazarın(bir galaksi türü) aynı dört görüntüsü.. Görüntünün altında yatan mekanizma ise Einstein’ın genel görelilik teorisinin en muhteşem sonuçlarından biri olan “kütle çekimsel mercekleme”..

 

gravitational-lens-01

 

Kısaca, Einstein uzay-zamanın mutlak ve değişmez bir yapıdan ziyade içindeki kütle(ve enerji) nedeniyle büküldüğünü ve ışığın da bu eğri uzaydaki “bozulmuş” yolu takip ettiğini söylüyor.. En baştaki fotoğrafta, ön plandaki galaksi devasa kütlesiyle(yaklaşık 100 milyar güneş kütlesi) etrafındaki uzayı büküyor ve çok çok uzaklarda, 10 milyar ışık yılı öteden bir galaksiden gelen ışık bu eğri uzaydan geçerek galaksinin etrafında birden fazla görüntü oluşturuyor. Öndeki galaksi bir nevi mercek görevi görüyor yani. Görüntü artı işaretini andırdığından da “Einstein Haçı” olarak adlandırılıyor.. Bu yöntemle arka planda görülmesi çok güç, parlaklığı çok az olan galaksiler kolaylıkla gözlenebiliyor ve gene bu yöntemden yararlanarak öndeki galaksinin kütlesi kolaylıkla bulunabiliyor..

 

Bu etkinin çok daha dramatik bir sonucu olan şu görüntü ise benim favorim:

 

hs-1995-14-a-full_jpg Abel 2218 galaksi kümesi ( Kaynak : Hubblesite )

 

Fotoğraf sanki bozuk bir lensle çekilmişçesine, bozuk şekiller, bulanık görüntülerle sürreal bir havaya sahip ama aslında görebileceğiniz en “gerçek” görüntülerden biri.. Olan şey ise devasa bir galaksi kümesinin arka plandaki galaksilerden gelen ışınları mercek etkisiyle dağıtarak bozuk görüntülerini oluşturması.. Çizgi ve eğriler şeklinde yayılmış görüntüler aslında birer galaksi.. Dediğim gibi bu fotoğraflar, üzerinde herhangi bir şekilde oynanarak elde edilmiş görüntüler değil, teleksobunuzu buraya yönlendiriyorsunuz ve böyle birşey görüyorsunuz.. İnanılmaz bir şey.. Konuyla ilgili geçen yıl bir yazı daha yazmıştım buna benzer, ilginizi çektiyse oraya da göz atabilirsiniz.

3 yorum:

europa dedi ki...

selam Arif bey,
bir sorum olacak size. eğer bu yazıda doğru anladıysam ortadaki cisim bir galaksi. Ve ışık yayıyor.Ben kütleçekimsel mercekleme yöntemini okumuştum ve orada merceklenme etkisi bir ışık kaynağının önüne geçen kendinden ışık yaymayan gezegenler veya karadelikler gibi cisimler nedeniyle oluşur diye yazıyordu. İkisi farklı şeyler mi açıkçası biraz kafam karıştı, yani kütleçekimsel merceklemede bir yıldızın çevresinde dolanan bir gezegen arka plandaki yıldızın büyük görünmesine yol açıyor,yani bu durumda buradaki ışık yaymayan cisim nedir

Arif Bayırlı dedi ki...

Merhabalar; öncelikle ilginiz için teşekkür etmeliyim! :)

Evet, ortadaki cisim bir galaksi fakat şöyle bir durum var ki bir cismin kütleçekimsel mercekleme etkisi yapması için tek ve tek şart kütleye sahip olması; yani ışık yayıp yaymaması önemli değil.. Sahip olduğu kütle ile etrafındaki uzayı büküyor ve ışığın doğrultusunu değiştiriyor.. Bahsettiğiniz örnekler kütleçekimsel merceklemenin kullanıldığı örneklerden öne çıkanları..

Güneş Sistemi dışı gezegen keşiflerinde "mikro-mercekleme" diye adlandırılan benzer bir yöntem kullanılıyor. Burada da gezegenin kütlesi sebebiyle bir bükülme oluyor ve arka plandaki yıldızın ışığı mercekleniyor..

Karadeliklerin ise gene aynı şekilde kütleleri çok fazla olduğu ve etraflarındaki uzayı en ekstrem şekilde büktüklerinden mercekleme etkisini gözlemek bu cisimlerle daha da kolay oluyor. Hatta bu yöntem ile karadeliklerin kendisi keşfediliyor, kendilerinden doğrudan ışık gelmediği için..

Son olarak ekleyeceğim, Einstein'ın genel görelilik teorisinin ilk kez kanıtlanması da 1919'da Eddington'ın meşhur deneyi ile olmuştu. Onda da Güneş tutulması sırasında Güneş'in tam arkasındaki yıldızların ışığının sapmaları hesaplanmıştı ve teoriyle birebir uyuştuğu görülmüştü..

europa dedi ki...

Arif bey,şimdi anladım,
bilgilerinizi bizler ile paylaştığınız için asıl biz size teşekkür ederiz.:)

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki