Fizik / Boğaziçi Fizik Hakkında Sıkça Sorulan Sorular

Fizik bölümleri arasında neden Boğaziçi'ni tercih ettiniz?

Geçmişte özellikle bu yazılar üzerine benzer sorular aldım, dolayısıyla onlara gönderdiğim cevaplardan birkaçından derlediğim bir cevap vereceğim. Sorunuza "fizik bölümleri arasında neden Boğaziçi'ni tercih ettiniz?"'e karşılık bir şeyler yazacağım, zira fiziği diğer bölümlere karşılaştıracak bilgim veya deneyimim yok. O yüzden daha çok üniversite üzerinden, özelde ise bölüm üzerinden birkaç şey söyleyebilirim.

- Boğaziçi Üniversitesi Türkiye'de az çok bir geçmişi ve 'eğitim geleneği' olan yegane üniversite bence. Bu geleneği 1900'lerin başında Robert Koleji'nden beri gelir ve olabildiğince korumaya çalışır. Bu gelenek, öğrenciyi sadece derslere boğup, notlar üzerinden değil, onun kişisel gelişimi ve birey olmasına da ciddi anlamda katkı sağlar. Örneğin öğrencinin ilgi alanları doğrultusunda istediği bölümden istediği dersi almasına olanak sağlar (başka hiç bir üniversitede kolay kolay yapamazsınız bunu); öncelikle İngilizce, ardından bir ikinci dilinizi geliştirmeniz için size uygun ortamı ve olanakları sağlar. İngilizce'nin ne kadar önemli olduğunu boş yere vurgulamama gerek yok ama onun üzerine bir dil daha koymak müthiş bir artıdır. Örneğin Boğaziçi Fizik bölümündeki öğrencilere üçüncü sınıftan itibaren bir yabancı dil dersi daha alabilmeleri için ders saatleri 11'den sonra başlatılır ki sabahki dil derslerini öğrenciler programlarına ekleyebilsinler diye (bu fırsatı Boğaziçi'ndeki başka bölümlerde bulmanız bile zor..) Ayrıca bölümün programına baktığında ilk senelerde verilen çeşitli edebiyat, dünya tarihi ve düşünce tarihi (humanities) dersleri sizin bireysel gelişiminize büyük katkı sağlar.

- Üstte saydıklarımı önceden yazmamın sebebi, hayat boyunca temel fizik bilgisinden çok daha zor elde edilebilmeleri (özellikle Türkiye eğitim ortamında).. Elbette fizik özelinde konuşursak, bölümdeki farklı farklı alanlardaki hocaların çokluğu ve bunların kalitesi çok büyük bir etken. Bu kişiler büyük ölçüde sürekli bilimsel üretim içindeler aynı zamanda, dolayısıyla ilerleyen sınıflarda oldukça ciddi bilimsel araştırma ortamına ortak olma fırsatı yaratıyor bu durum beraber çalıştığın hoca ile birlikte. Bu kişilerin bağlantıları sayesinde bölümde iyi bir performans göstermen durumunda, yüksek lisans, doktora için birçok olanağa sahip olacaksın. Türkiye'de ileri eğitim  için yurtdışına en açık üniversite Boğaziçi denebilir. Buradan alacağın referanslar, iyi bir not ortalaman ile birlikte seni Dünya'nın en iyi yerlerine taşıyabilir; her sene CalTech, MIT, Standford gibi yerlere öğrenci gönderiyor bu bölüm..

- Derslerin kalitesi için keza benzer şeyler söyleyebilirim. Standart iyi dersleri iyi hocalardan dinleyebilmenin yanında, başka hiçbir programda bulamayacağın, buradaki birkaç hocanın kendisine has işlediği birçok ders alabileceksin (örneğin: 1. sınıfta "Calculation Methods in Physics", 2. sınıfta "Thermal Properties of Matter", "Computational Introduction to Dynamical Systems and Chaos" gibi..)

- Bölümün Avrupa ve Amerika ile değişim programları listesinde çok iyi üniversitelerle işbirliği var (örneğin Almanya'nın en iyisi Ludwig Maxmillian, Fransa'nın meşhur Paris Marie-Curie, Amerika'da Brown, Columbia vs vs..) ve bölümde derslerin çok kötü olmadığı takdirde mutlaka bir değişim programına gitme fırsatı veriyorlar (ve nereye gidersen git kesinlikle gitmelisin)

- Son olarak eklemeden geçemeyeceğim; üniversite yönetimi, alt-kurumları, öğrenci işleri gibi 'mevzuat' gibi görünen fakat işlerin yolunda gitmesi için olmazsa olmaz şeyler burada tıkır tıkır işler ve birçok şey öğrenciyi yıldırmak için değil, onun işini kolaylaştırmak içindir. Örneğin bir başka güzel örnek, ihtiyacı olan tüm öğrencilere gerek yatakhane gerek yemek gerekse de nakit burs olanakları sağlar. Başka üniversitelerde sanki bunu ceplerinden veriyormuşçasına kimseye koklatmazlar..

Ben Fizik okumak istiyorum ama annem/babam 'oğlumuz mühendis olacak' diye tutturdu; fizikten mezun olanlar da işsiz kalıyor diyorlar, buna ne diyeceksiniz peki?

- Bahsettiğin gibi genel temel bilim bölümlerinden mezun olunduğunda mühendislik gibi çok fazla iş imkanı olmadığı söylenir fakat bana sorarsan bu en iyi üniversitelerin, Boğaziçi-ODTÜ gibi, temel bilim bölümleri için pek geçerli değil. Çünkü bu okulların fizik-matematik gibi bölümleri çok zorlu ve dolu dolu bir müfredat ile yetiştirir öğrencilerini ve üniversite öğrenim hayatları boyunca ilgilendikleri alanlarda kendilerini geliştirme imkanı sunup, verdiği sıkı ve zorlu eğitim sayesinde birçok mühendislik bölümünden çok daha iyi 'problem çözücü' kişiler yetiştirir. Özellikle bu bölümlerde edineceğin ileri seviye bilimsel eğitim ve bunların yanında kendine katacağın bilgisayar/elektronik bilgileri eğer mezuniyetten sonra iş hayatına atılmayı düşünsen bile el üstünde tutulmanı sağlayacak. Akademik kariyer olanaklarına gelirsek, gene bu iyi bölümlerde yüksek lisans ve doktoraya devam etmen durumunda çeşitli akademik projelere girip çalışman ya da sürekli açılan Araştırma Görevlisi kadrosuyla doğrudan üniversite bünyesine girmen de mümkün. Bu fırsatları edinebilmen için sıkı bir şekilde çalışıp, iyi bir fizikçi olman gerekli ve yeterli koşul; ki temel bilimlerde 'kötü temel bilimci' diye bir şey olayın doğasına aykırı bir şeydir [Bu ve birçok şeye değinen Ali Nesin'in şu yazısını okumanı tavsiye ederim motivasyon amaçlı: http://nesinkoyleri.org/e-kutuphane/ders-notlari/ogutler.pdf ]

- Tabii bunlara rağmen kaygılarını anlıyorum ve çoğuna da hak veriyorum. Bahsettiğin yol da makul bir yol fakat lisans süresince mühendislik okurken matematik ve fizik altyapını çok ama çok iyi tutmak için mutlaka uğraşmanı tavsiye ederim. Çünkü genelde mühendislik bölümlerinde bu temel dersler sadece 'uygulama' üzerinden geçilip gidilir, çok fazla sorgulanmaz. Ama bir fizikçi ya da astrofizikçi için fizik ve matematik temel dersleri koşulsuz şartsız en iyi şekilde öğrenilmelidir. Mühendislik okurken fizik bölümü ile yan dal ya da çift anadal yaparak bölümün temel derslerini alman da mümkün ama elbette bunun için ağır bir ders yükünün altına gireceksin fakat bu yoldan ilerleyip sonrasında yüksek lisansta fizikten devam eden çok fazla mühendislik öğrencisi bulunuyor.

Fizik okumak gerçekten zor mu? Çok mu çalışmam gerekiyor? vs vs..

- Fizik özelinde konuşmam gerekirse fizik okumak için, ki bundan fiziği ciddi ciddi okuyup, sonunda bu konuda araştırma yapacak noktaya gelmeyi kast ediyorum-öteki türlü bir şekilde bölüm her türlü tamamlanır- çok ciddi bir iç motivasyon ve bununla birlikte iyi bir çalışma disiplini gerektiriyor. Ben açıkçası bunların birbirinden ayrı şeyler olduğunu düşünmüyorum ve ilkinin diğerini kaçınılmaz olarak doğurduğunu düşünüyorum. Sonuçta fizik bir 'temel bilim' olduğundan bir şeyin nasıl 'çalıştığını' öğrenmek için, bunu öğrendiğinde alacağın hazdan öte bir motivasyonun olmasa dahi bunun seni öğrenmek için masa başında saatlerce tutması gerekiyor. Bu his çok ilginç bir his açıkçası; ben kişisel olarak kendimdeki hissi çocukluğumda yeni bir şey öğrendiğimde(herhangi bir konuda) hissettiğim hisse benzetiyorum; elle tutulur bir açıklama değil belki ama.. Fizik konusunda bunu hissetmek epey kolay eğer etrafındaki şeylere yeteri kadar 'merakla' bakıyorsan; sonuçta fizik dediğin şey doğadaki ve evrendeki her şeyi ama her şeyi inceleyebilen ve çalışma mekaniğini irdeleyen bir alan, bu yeri geldiğinde bir galaksinin işleyişi oluyor, yeri geldiğince biyolojik bir sistemin dinamiği yeri geldiğinde sosyal bir ağda bilginin nasıl yayıldığı oluyor.. Çok genel ve birleştirici bir konsept yani..

- Fizik yapıp buna devam etmenin koşulunun bu bakış ve bundan kaynaklı 'öğrenme' motivasyonunu korumaktan, bununla gelen de kaçınılmaz çalışma sürecinden ibaret bir olay benim gözümde.. Bir şeyi yeteri kadar öğrenmek istiyorsan, onun için çalışmak tipik bir 'ders çalışma'nın çok ötesine geçiyor.. Bu konuda benim hemen aklıma Ali Nesin'in yakın zamanda Matematik Dünyası'nda yayınladığı bir yazı geliyor matematikçilere öğütler niteliğinde ama temel bilimle uğraşan herkese hitap edebilecek cinsten, tavsiye ederim: https://matematikkoyu.org/e-kutuphane/ders-notlari/ogutler.pdf Fizik okuduğunuzda nasıl bir şeyle karşılaşacağınıza dair de şu yazılar size ayrıca fikir verebilir: http://www.gokgunce.net/p/yeni-mezundan-lisans-tavsiyeleri.html

- Fizik ya da astrofizik yapmak için 'doğuştan gelen' bir fizik becerisine ya da lisede iyi fizik testleri çözmene gerek yok, sadece sıkı bir şekilde çalışıp, sorgulayıp merak etmen gerekir (nasıl çalışman gerekeceği yukarıda bağlantısını verdiğim Ali Nesin'in yazısında çok güzel özetleniyor). Fakat üniversitede okurken fizikte "ortalama" olup astrofizik yapman mümkün değil çünkü astrofizik, fiziğin bir uygulama alanı gibi düşün ve iyi bir fizik (ve matematik) bilmediğin takdirde astrofizikte hiç şansın yok. Fakat dediğim gibi şu anki fizik seviyenin bununla herhangi bir ilişkisi yok; motivasyonu koru ve kendine çalışma disiplini edindiğin sürece fizikte dahi halledemeyeceğin şey yok.

Fizik okumak istiyorum ama lisede fizik dersim pek iyi değil? Sizce benden fizikçi olur mu?

- İyi hazırlandığın takdirde ve bölüme başlamadan da temel fizik-matematik bilgilerini oturttuğunda bölümü bir fizikçinin standart mesaisi ile gayet yürütebilirsin.. Alan farklılığının ne derece sorun olacağını tahmin edemiyorum, temel bilgi anlamında arka planını bilmediğimden, bunu en iyi sen tartabilirsin.. Fikir edinmek için hazırlık aşamasında en azından basit bir Fizik kitabını(örneğin Serway gibi..) eline alıp en azından içinde geçen kavramlara aşina olup olmadığını test edebilirsin.. Çünkü bu kitaptaki kavramlar lisede bir sayısalcının kabaca gördüğü konuların işin içine biraz daha matematik ve fizik katılarak tekrar ele alınışından ibarettir.. İnternette birçok online ders sitelerinde (edX, Coursera gibi..) giriş seviyede fizik dersleri açılıyor, onlardan kendini test edebilirsin .. Ama her halükarda istersen sözelci ol, iyi bir çalışmayla bölüme başlayacak arkaplanı kendin oluşturabilirsin(kolay olacağınız iddia etmiyorum yalnız..)

Astrofizik özelinde gelen sorulardan; Astronomi mi yoksa fizik okuyup sonra astrofizik mi?

- Türkiye'de astrofizik üzerine çalışmak için seçebileceğin iki yol var; bunlardan biri astronomi üzerinden diğeri de fizik üzerinden bu işe girişmek, zira 'astrofizik' adı altında bir lisans programı henüz yok. İki yol birbirinden biraz farklı bir şekilde ilerler; birincisinde daha çok gözlemsel ve yöntemsel şeyler üzerine yoğunlaşıp işin arka planındaki fiziksel teoriden biraz uzak daha pratik şeyler üzerine odaklanırsın, ikincisinde ise bana kalırsa işi hak ettiği şekilde yani fiziğini öğrenip özümseyerek ilerlersin. Kısacası bu işe girmek istiyorsan mutlaka lisansta fizik okumalı, ardından yüksek lisansta astrofiziğe girişmelisin. Lisans süresince fizik altında birçok seçmeli ders, proje vs vs ile bu alan hakkında fikir edinebilirsin tıpkı yazıda belirttiğim üzere. Astrofizik çalışabilmen için çok iyi seviyede bir fizik ve matematik bilgisine ihtiyaç duyacaksın, zira astrofizik aslında bu ikisinin doğrudan uygulaması gibi düşünebilirsin. O nedenle lisans olarak fizik okumanı kesinlikle öneririm. Yurtdışı olanağın varsa oralarda işin fiziğiyle iyi bir şekilde harmanlanmış iyi astrofizik lisans programları vardır eminim, araştırmak gerek.. Hollanda'da Leiden, Amsterdam gibi yerlere bakabilirsin.. Türkiye'de Boğaziçi ya da ODTU gibi bir yerde fizik okuyup iyi bir akademik performansla Avrupa ya da Amerika'ya yüksek lisansa gitmen oldukça kolay.. Üniversite olarak da Boğaziçi-ODTU'nün atında bir yerde iyi bir fizik eğitimi alman pek mümkün değil, bilgin olsun..

- Astrofizik alanında yüksek lisans yapmış biri, eğer kendisini iyi bir fizikçi olarak geliştirmişse birçok alanda çalışabilir. Bunlardan en önde geleni 'uzay teknolojileri' sektörü; Türkiye'de yeni yeni gelişiyor, ipi Tübitak Uzay ve çevresinde konumlanan birkaç şirket çekiyor.. Bunun dışında astrofizik ile uğraşırken iyi bir bilgisayar ve programlama becerisi elde edeceksin ki bu şu anda dışarıda birçok sektörde aranan bir beceri seti.. Yurt dışında astrofizik mezunları parmakla gösterilir ve finans sektöründen, elektronik-bilgisayar gibi çeşitli araştırma geliştirme alanlarına kadar havada kapılır. Türkiye'de bu tip 'bilgi yoğun' sektörler oluşmadığı için bu kadar fazla olanak elbette yok ama mezun olduğun okulun prestiji ve üniversitede tüm bu yıllar boyunca öğrendiğin ve kendi yaptıklarınla dışarıda teknik bir sektörde yapabileceğin çok fazla şey var.

- Bunların yanında eklemek gerekir ki dışarıdaki alanlarda bu kadar fırsat bulunurken Türkiye'deki akademik ortamda pek fırsatlar yok çünkü üniversitelerdeki astrofizik grupları oldukça küçük ve dışarıya oldukça kapalılar. Doktora yapıp geri döndüğünde akademide iş bulma olanağın çok çok az, bunu göz önüne almalısın. Yurt dışında kendin için olanaklar yaratabilirsin ama bu da hiç kolay değil.. Kısacası astrofizik gibi 'dünyadan uzak' konularla uğraşmanın bir bedeli olarak bu tip zorluklarla sürekli karşılaşmak durumunda kalacaksın ama gerçekten yapmak istediğinin bu olduğuna emin olduktan sonra bu gibi riskler göz önüne alınmaya değer bir şey.

BOĞAZİÇİ FİZİK BÖLÜMÜ'NÜ KAZANIP HAZIRLIKTA NE YAPSAM DİYENLER İÇİN:

İngilizce konusunda:

*İngilizce hazırlık okumadığım için okuldaki hazırlık hakkında bir şey söyleyemeyeceğim. Zaten girişte seviyelerinize göre bir derecelendirme yapılarak onaa göre bir yıl boyunca oldukça iyi bir seviyeye geleceğiniz bir eğitim alacaksınız. Tabii herşey derste gramer ezberlemekle olmuyor, olabildiğince güncel konularda okumalar yapıp yapabiliyorsan yazmaya çalışmanı öneririm. Özellikle BBC'nin İngilizce öğrenenler için güncel bir sitesi var, her hafta oradan kaynaklar edinip kullanabilirsin: http://www.bbc.co.uk/learningenglish/

**Bence bu dönem ne yap ne et İngilizce'ni çok çok iyi seviyeye çıkartmak için uğraş, çünkü o problemi halletmediğin sürece seni sürekli takip edecek ve bir daha sana şu anda verildiği gibi sadece İngilizce çalışman için ayrılmış bir zaman verilmeyecek; araya bir sürü dersin girecek, ki zaten o dersleri iyi yapabilmen, anlayabilmen ve ötesine geçebilmen için kaçınılmaz olarak İngilizce'ye ihtiyaç duyacaksın. Reading konusu çok çok önemli; writing deseydin belki bu kadar vurgulamazdım ama okuma kısmını geliştirmek için bol bol bilim/fizik yazıları okuyabilirsin Scientific American dergisinden, Physics Today dergisinden (kütüphanede bulabilirsin) ve Phys.org internet sayfasından.

Fizik konusunda ise: 

GökGünce'deki yazıları okuduysan az çok ilk sınıftan itibaren neyle karşılaşacağını görmüşsündür. Bunlar için minimum bir alt yapıya mutlaka ihtiyaç duyacaksın, özellikle matematikte. O nedenle lisede genelde son sınıfta verilen fakat sınav koşturmacası(ve farklı diğer sebeplerle) üzerinde durulmayan türev, integral, limit, dizi-seriler gibi konuları çok iyi tekrar edip, en azından lise seviyesinde bunlara hakim olman gerekiyor. Bunun için benim yönlendirebileceğim 'kolay' bir kitap bilmiyorum, zira çok uzun zaman oldu o konuların üzerinden geçeli ve mevcut kitaplardan pek haberim yok. Fakat seni biraz zorladığını hissettiren, ufak ufak Calculus'a giriş yapan kitapları tercih edebilirsin. Bu anlamda aynı zamanda Şirince'de Matematik Köyü'nde yıl boyunca liseler için açılan matematik programlarını takip et yıl boyunca; dönem arası, yaz tatili ve bayram tatillerinde burada birçok temel matematik, calculus'a giriş gibi çok güzel dersler açıyorlar ve katılmak isteyen öğrencilere burslar veriyorlar. Sitesi şurada, sürekli takipte ol: https://www.nesinkoyleri.org/

Fizik için bu aşamada yapabileceğin en güzel şey ilk sene çalışacağınız Serway Physics'i ve Feynman Lectures'larının ilk cildini edin (kütüphaneden alabilirsin), okumaya başla [Türkçe de yayınlandı bu kitaplar Alfa Yayınları'ndan]. İnternetten de okuyabilirsin Feynman Lectures'ı: http://www.feynmanlectures.caltech.edu/ Bunun dışında bol bol popüler fizik kitapları oku, genel fikir edinmeye çalış kavramlar üzerine, ileride seni nasıl bir dünya beklediğine dair...

[Güncel Not: Mail trafiğimin son dönemde çok artması sebebiyle bu konuda gönderilen maillere cevap veremiyorum maalesef; bu sayfalarda bölüme ve fiziğe dair söyleyebileceklerimden hatta fazlasını bile söylediğimi düşünüyorum; daha fazlasını öğrenmek için doğrudan bölümdeki hocalarla iletişim kurabilir, bölümün tanıtım günlerine gelmeyi düşünebilirsiniz.]

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki