26 Kasım 2013 Salı

Kürkler Ülkesi’nde bir Gökbilimci

Yakın bir zamanda coğrafi 70° enlemin yukarılarına çıkacağım bir yolculuk dolayısıyla en iyi bilgi alabileceğim kaynağa, Jules Verne’in Kuzey Kutbu keşif romanlarına yöneldim. Çocukken coğrafi atlaslarda üzerinde seyrek yerleşim yerlerinin ismi ve üzerleri buzlarla kaplı olduğundan bembeyaz renkleriyle kutup bölgeleri benim için bambaşka bir dünyanın parçasıydılar. Elimdeki ansiklopedilerden elde edebildiğim ve şehir kütüphanesinden yararlanabildiğim kadarıyla bu ıssız diyarlar hakkında birçok şey öğrenmiş, öğrendikçe de oralara adım atmanın nasıl bir his olacağını düşlemeye başlamıştım..

 

kurkler-ulkesi-birinci-cilt_avatar_orjO zamanlar kurmaya başladığım ve geçen yıllara rağmen etkisini hiç kaybetmeyen bu düşlerimi gerçekleştirme imkanı yakaladım sonunda.. Aralık ayının sonunda Finlandiya’nın kuzey bölgesinde gerçekleştirilen astronomi eğitimi temalı bir “kış" okuluna” katılıyor olacağım.. Coğrafi Kutup Dairesini geçecek olmanın ötesinde kış okulunun teması olan “Kuzey Işıklarını” birinci elden gözleyebilecek olmak ise ayrı bir heyecan kaynağı benim için! Yakın zamanlarda özellikle kutup keşifleri ve kaşifleri hakkında okuduklarım, izlediklerim bu bölgelere gittikçe daha da aşina olmamı sağladı.. Bu kaynakların en başında elbette Jules Verne’ün keşif romanları geliyor.. Geçen aylarda GökGünce’de de paylaştığım, “Kaptan Hatteras’ın Maceraları”, kuzey kutbu keşif yolunda bir grup denizcinin yaşadıkları mücadeleyi ve macerayı müthiş bir dille anlatıyordu.. Özellikle romanın sonundaki zafer anı ve sonrasındaki Jules Verne’ün bitiriş cümlesi, kitabı “en iyiler” listemin en başına ekledi.. Kitabı bitirir bitirmez elime J. Verne’in bir diğer kutup bölgeleri keşif romanı “Kürkler Ülkesi”ni aldım ve daha birkaç bölüm ilermeden karşılaştığım süpriz bu yazıyı yazmama vesile oldu..

 

Kürkler Ülkesi, 1859 yılında Kuzey Amerika’da geçen ve Hudson Koyu Kumpanyası adındaki bir “kürk avcısı” topluluğunun Amerika’nın en kuzey bölgelerine bir kale inşa etmek ve bu bölgeleri kontrol altına almak için yapacakları keşif yolculuğunu konu alıyor. Her J. Verne kitabında olduğu gibi bu yolculuğa da diğer tüm karakterlerin arasında en belirgin role sahip bir bilim insanı eşlik ediyor. Yolculuk öncesi ekip olarak yapılan şölenin ortasına bir ulak tarafından çekilen kızağın içinde donmuş bir şekilde varan bu bilim insanı Thomas Blake, keşif yolculuğuna katılma nedenini şu cümleyle özetliyor: “Ay’ı görmeye”.. Bu biliminsanı, Greenwich Gözlemevinin deneyimli bir gökbilimcisi ve yapılacak keşif yolculuğuna 18 Temmuz 1960’ta gerçekleşecek Tam Güneş Tutulmasını gözlemek için katılacağını belirtiyor..

 

3

 

Bu deneyimli gökbilimcinin bir Güneş Tutulması için Amerika’nın en kuzeyine, zamanın şartlarıyla epey tehlikeli bu yolculuğa çıkmak için iyi bir nedeni var. J. Blake aslında, Tam Güneş Tutulması sırasında Ay’ın etrafında gözlenen “parlak halenin” sırrını keşfetmek adına tüm Dünya’nın dört bir yanında yapılacak gözlemlerin bir parçası… Günümüzdeki bilgilerimize göre Güneş’in en dış katmanı olan korona(taç küre) ile ilişkili olan bu parlamanın, kitabın yazıldığı zamanlarda Ay’ın sahip olduğu düşünülen atmosferiyle ilgili olduğu tahmin ediliyordu ve bu konuda tam bir görüş birliği yoktu. J. Blake, Güneş’in ufukta çok yükselmediği Kutup bölgelerinde Tam Güneş Tutulması sırasında ufkun biraz üstünde görülecek tutulmayı gözleyerek bu bilimsel problemi çözmek istiyor.. Kitabın başında J. Verne’in gökbilimciyi tanıttığı paragrafı paylaşmak aslında asıl istediğim:

 

Thomas Blake gerçekten bir gökbilimciydi. Mösyö Airy tarafından başarıyla yönetilen Greenwich Gözlemevi’ne bağlıydı. Teorisyen olmaktan çok, keskin görüşlü, derin bir zekaya sahip olan Blake, yirmi yıldır bu işlerle uğraşıyordu, gökyüzü bilimine büyük hizmetlerde bulunmuştu. Özel yaşamında mutlak bir hiçti, gökbilim sorunları dışında sanki yaşamıyordu. Varlığını yeryüzünde değil de gökyüzünde sürdürüyordu. Onun yolunda giden bir adamcağızı, La Fontaine bir kuyunun içine düşürmüştü. Yıldızlar konusu dışında, Thomas Blake’le konuşma yapmak mümkün değildi. Sanki teleskopla yaşıyordu. Gözlemcilik alanında dünyada bir başka rakibi yoktu. Rakipsiz bir gözlemciydi! Yorulmak bilmez, sabır gösterirdi. Kozmik bir olayı aylarca gözlerdi…

 

Sadece kutup bölgeleri değil, astronomi ve astronomi tarihine dair de birçok şey öğreneceğim kitabın içine dalmak, Thomas Blake’in orjinal karakteri ve gözlem macerasının detaylarını öğrenmek için sabırsızlanıyorum.. Kitabı bitirdikten sonra belki de 1860 Tutulması’na dair kitaptaki ve gerçek bilgiler ışığında bir yazı daha yazarım..

 

Kürkler Ülkesi, İthaki Yayınları’nın “Jules Verne Kitaplığı” serisinden iki cilt olarak yayınlanıyor.

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki