14 Şubat 2017 Salı

Kitap: Dünya'yı Döndüren Adam Galileo

Bu yıl daha fazla kitap okuyabilmek için uzun zamandır üyesi olduğum fakat bir türlü verimli kullanmayı beceremediğim Goodreads internet sayfasında kendime yıllık bir hedef belirledim. 2017 yılı boyunca toplam 40 kitap okuma hedefi koydum. Bu süreçte kendimi takip etmek ve yıllardır okuduğum her kitabın arkasında 'kendime' ufak da olsa bir not bırakma hedefimi gerçekleştirmek adına, okuduğum her kitabın sonunda kısa bir değerlendirme yazmaya karar verdim. İşte bu da Ocak ayında okuduğum, yılın dördüncü kitabı olan 'Dünyayı Döndüren Adam Galileo' kitabı üzerine karaladıklarım:

Tamamen rastlantı sonucu elime geçmiş olan bu kitap Galileo'nun hayatını detaylı bir şekilde öğrenmenin ötesinde biyografi türüne yıllardır ısınamamış biri olarak beni 'biyografik roman' türü ile tanıştırması anlamında benim için özel bir yere sahip oldu. 'Dünyayı Döndüren Adam Galileo' aslında bir 'biyografik roman' serisine ait bir kitap. Üniversite yıllarında herkesin rastladığına eminim; fakülteye stand açıp kutularla, seri şeklinde kitaplar satanlar oluyordu; bordo-siyah yayınlarının klasiklerinden, hiç duymadığınız yayınların ilginç kitaplarına kadar türlü türlü. Yöntemleri gereği herhalde bu kitaplara pek ilgi göstermezdim fakat bahsettiğim seri de işte tam da o standlarda birçok sefer elime gelmiş fakat almaya cesaret edemediğim kitaplardan.

Serinin yazarlarının tümü Rus; geçmişi Sovyetler zamanında 1933 yılında Maksim Gorki tarafından oluşturulan 'Büyük Adamların Hayatı' serisine uzanıyor. Dünya tarihini etkilemiş birçok karakterin hayatını müthiş detaylar ve usta bir dil ile, en önemlisi bunun hakkını verecek çok iyi bir çeviri ile Etkin Yayınları tarafından basılmışlar. Geçmişte okuduğum Jules Verne'in biyografisinin (Görülmezi Gören Adam Jules Verne) de bu seriden olduğunu sonradan fark ettim ve onun bende bıraktığı izlenim ve keyifli okuma deneyimini Galileo'nun biyografisinde de birebir tattım.

400'ün üzerinde sayfaya sahip bu eser internette tüm aramalarıma rağmen hakkında hiçbir şey bulamadığım 'Alfred Engelbertoviç Ştekli' adlı bir yazara ait. Tipik biyogafilerin aksine Galileo'nun iki nesil öncesinden hikayeyi anlatmaya başlamayıp direkt konuya giriyor, üniversitede hoca olarak çalışan Galileo ile ilk sayfalarda tanışıyoruz. Kitap boyunca Galileo'nun yaptığı çalışmalar, gözlemler ve bunları duyurmak için yayınladığı kitapları ve yazdığı mektupları tüm detaylarıyla öğreniyoruz. Üstelik bunu 'roman' dili ile bir anlatı şeklinde türün özelliği gereği. Galileo ve ona karşı çıkan birçoklarının mücadelesini gözlerken arka planda Floransa'da veya Padua'da güneşli bir günün ya da aldığı bir mektuba Galileo'nun verdiği içten tepkiyi de işliyor yazar metne. Fakat tüm bu 'yapay' detayların yanında kitabın ana akışını oluşturan olaylar, kişiler, bu kişiler arasında geçen yazışmalar, mektup metinleri, kitaplar ve kitapların sunuşu kuşkusuz müthiş bir araştırma ve kendini adamışlığın sonucu ortaya çıkabilecek detayda. Kitabı okurken 'bu kadarı da olmaz' diyerek defalarca kontrol etmeme rağmen hemen hemen her şey 'bilim tarihi' ile tutarlı ve özellikle tipik klişelerden fazlasıyla uzak.

Ancak Sovyet ekolünün mutfağından çıkabilecek detay ve işçilikte, buna karşın bir o kadar alçak gönüllükle yazılmış harika bir biyografik roman 'Dünyayı Döndüren Adam: Galiloe'. Serinin diğer kitapları ile de tanışmama vesile olduğu için de ayrıca benim için ayrı bir yere sahip olacak.

0 yorum:

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki