konferans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
konferans etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
0
yorum

30 Temmuz 2018 Pazartesi

'Monte Carlo Event Generators' Okulundan İzlenimler

Her yazıya 'uzun zamandan sonra' başlangıcı yapmak yerine doğrudan konuya girsem daha iyi olacak gibi; geçen yıl Boğaziçi Fizik'te doktoraya başlamamla birlikte çalıştığım konular ve ilgilendiğim problemler de biraz farklılaştı. Astrofizik ve parçacık fiziğinin kesişimi olan 'parçacık astrofiziği'nden astro kısmını tamamen atarak sadece parçacık fiziği kısmıyla yola devam etme kararı aldım; böylece CERN'de LHC (Large Hadron Collider) deneyine ve analizimde de tamamen LHC fiziğine yönelmiş oldum. Bu vesileyle de geçen hafta İtalya'da katıldığım bir okuldan söz açmak ve biraz parçacık fiziği konuşmak istedim.

Parçacık hızlandırıcılarda atom altı parçacıkların temel işleyişini incelerken öncelikle uzun yıllar boyunca geliştirilmiş teorik modellerden ve onların öngörülerinden yararlanırız. Standart Model olarak bildiğimiz ve detayları hemen hemen 80'lere gelindiğinde büyük ölçüde tamamlanmış olan, tahminleri LHC dahil tüm parçacık fiziği deneylerinde doğrulanan bir model bize belirli bir enerjide örneğin iki protonu 'kafa kafaya' çarpıştırdığımızda ne tip etkileşimlerin nasıl parçacıklar ortaya çıkaracağını detaylıca tarif eder. Ortaya çıkan bu parçacıkların elimizdeki dedektörler üzerinde nasıl izler bırakacağı bilgisini de dedektörlerimizi geliştirme sürecinde elde ederiz. Kısacası elimizdeki ilgilendiğimiz problemin mekanizmalarını tarif eden bir teori ve deneyi yaptığımızda elde edeceğimiz ölçümlere dair pratik modeller bulunuyor. Sonrasında deneyi gerçekleştirip dedektörlerimizle ölçümler alıyor ve büyük ölçekli bir veri elde ediyoruz. Bu noktada peşinde olduğumuz iki türlü soru söz konusu olabilir:
  • Standart modelin öngördüğü bir sinyalin (örneğin bir parçacığın var olup olmadığı, özelliklerine ilişkin bir parametre-kütle, yük vb.) varlığını göstermek isteyebiliriz.
  • Standart modele uymayan, teoride bir sapmaya ya da geliştirmeye işaret edecek yeni bir sinyali keşfetmeye çalışıyor olabiliriz.
Her halükarda elde edeceğimiz veriyi, teori ve modellerimize göre 'beklentimizle' karşılaştırıp bir keşif yapabilmek için parçacık fiziğinde benzetim (simülasyon) verileri kullanırız. Bu benzetim verilerinin hepsi temelde bilgisayarlarla rastgele (gibi görünen) sayılar kullanılarak üretildiğinden, kullanılan yöntemlere Monte Carlo'daki kumarhanelerden esinlenerek verilmiş Monte Carlo benzetimleri adı veriliyor. [Monte Carlo yöntemleri konusunda geçmişte yazdığım genel bir yazı için tıklayınız.]

Solda Monte Carlo yöntemlerine ismini veren ünlü kumarhane, sağda da zarlar üzerine parçacık fiziğindeki temel etkileşimlerin Feynman diyagramları olarak bilinen halleriyle resmedildiği görsel

Bu yöntemler size, elinizde özellikleri ve birbiriyle nasıl etkileştiklerini bildiğiniz parçacıkları istediğiniz enerjide çarpıştırdığınızda ortaya ne tip ve sayıca ne kadar parçacığın çıkacağını, bunların her birinin özelliklerini hesaplayıp size çıktı olarak veriyor. Bunun için parçacık fiziğinde özelleşmiş birçok Monte Carlo Olay Üreticisi (Monte Carlo Event Generator) bulunuyor ve her biri bu konu üzerinde yıllardır uğraşan büyük gruplar tarafından kodlanıp/geliştirilip araştırmacıların kullanımına sunuluyor. Yüksek enerjilerde parçacık etkileşimlerini günümüzde en detaylı haliyle ifade etmek için kullandığımız Kuantum Kromodinamiği (Quantum Chromo Dynamics -QCD)'nin tüm incelikli detaylarının hayat bulduğu bu olay üreticileri, karmaşıklıkları nedeniyle herkes tarafından adeta bir 'sanat ürünü' olarak kabul ediliyor.

Pythia, Sherpa ve Herwig adlarıyla bilinen genel-amaçlı olay üreticilerinden, sadece olasılıklarla ilişkili kesit (cross-section) hesabı için özelleşmiş CalcHEP, CompHEP gibi programlara kadar birçok MC üreticisi bulunmakta. Bu yıl 12.'si düzenlenen ve benim de katılma fırsatı bulduğum, MCnet adlı büyük bir Avrupa Birliği projesinin eğitim ağının bir parçacısı olan Floransa, İtalya'daki okul da, bu MC üreticilerinin geliştiricilerini ve uzmanlarını bir araya getirip bu programlar üzerine çalışan ya da araştırmalarında bu programları araç olarak kullanan doktora öğrencilerine yönelik detaylı derslerden oluşuyor. Altmış kişilik dünyanın her köşesinden özellikle LHC deneylerinde çalışan doktora öğrencileri olarak bir hafta boyunca sabahtan teorik dersler, öğleden sonra da bilgisayarda uygulamalarla dolu bir hafta geçirdik. Temel düzeyden QCD'nin 'kara büyü' niteliğinde grift detaylarına kadar her düzeyde dersler vardı ve uygulamalarda da gruplar halinde seçtiğimiz bir MC üretici üzerinde çalışıp son gün elde ettiğimiz sonuçları kısa bir sunumla paylaştık. Her günün sonunda haftanın başında oluşturulan ve MC üreticisi geliştiricilerinden birinin önderliğinde biralar eşliğinde gerçekleştirilen informal 'tartışma oturumları' okulun en faydalı kısımlarındandı.

Okula ev sahipliği yapan Avuturalya kökenli fakat Prato, İtalya'da bir eğitim kampüsü bulunan Monash Üniversitesi'nin etkileyici bir mimariye sahip binasındaydık

Bu vesileyle Roma ve Floransa'yı da gezip görme fırsatım oldu; mevcut Euro/TL kuruyla kendimi epey kısıtlamak durumunda kalsam da iki şehrin mimarilerinden, sanatla dolu müzelerine kısa sürede deneyimleyebildiğim kadarıyla benim için fazlasıyla etkileyici bir deneyim oldu.

Neyse ki Kolezyum manzarası önünden bir selfie çektirebilmek kurdan etkilenen bir şey değil...

Okuldan edindiğim bilgiler ve deneyim eşliğinde de yakın zamanda başlayacağımız bir proje için iyi bir altyapı edinmek konusunda bir adım daha atmış oldum. İlerleyen zamanlarda projeden ve gelişmelerden burada da bahsetmeyi planlıyorum. GökGünce'nin yanında teknik fizik/matematik yazılarımın yer aldığı 'Aslında Fizik' blogu ve çalışmalarına başladığım ve yakın zamanda içerik oluşturmaya başlayacağım 'bilimsel hesaplama ve programlama' üzerine blogumla (yapım aşamasında!) tekrar 'blogsphere'e dönmeyi umuyorum. Bu yazı da bu amacın ilk adımı olsun diyelim. İleri okumalar ve araştırma için:

  • Ders sunumlarına okulun Indico sayfasından erişebilirsiniz. (Eski okulların içerik ve derslerini görmek ve MCnet hakkında detaylı bilgi için: MCnet)
  • MC üreticilerini genel olarak incelendiği 'review' makale için: General-purpose event generators for LHC physics (arXiv bağlantısı)
  • MC üreticilerini anlamanın en güzel yolu kendinizin basit bir tane geliştirmesi. Temel hesaplamaların ve kodların yer aldığı güzel bir tutorial: How to write your own Monte Carlo event generator (makale, sunum ve kodların yer aldığı site)
  • 2017'de İTÜ Fizik Haftası'nda Monte Carlo yöntemleri hakkında verdiğim genel sunumun slaytlarına Github'dan ulaşabilirsiniz.
0
yorum

28 Ocak 2016 Perşembe

13. Fizik Haftası 1-5 Şubat'ta İTÜ'de!

Altı yıldır fizik öğrencileri tarafından yine fizik öğrencilerine yönelik olarak düzenlenen Fizik Haftası'nın bu yıl 13.'sü İstanbul Teknik Üniversitesi'nde gerçekleştirilecek. 1-5 Şubat tarihleri arasında bir hafta boyunca lisans-yüksek lisans- doktora öğrencilerinin kendi çalıştıkları ya da ilgi alanları dahilindeki konuları olabildiğince ulaşılabilir, daha çok 'deneyim paylaşımı' şeklinde kısa ders ve sunumlarla anlatacaklar.


Açılış konuşmasını Mimar Sinan Ünv. Fizik Bölümü'nden Doç. Dr. Afif Sıddıki veriyor olacak. Pazartesi öğleden sonra ve salı sabah olmak üzere iki oturumluk 'Klasik Fizikte Faz Uzayı' başlıklı benim de bir katkım olacak. Konuşmamın özeti aşağıda:

Fiziksel bir sistemi karakterize etmek için kullanılan parametreleri, koordinatları veya durum değişkenlerini geometrik olarak incelemek adına faz uzayına yerleştiririz. Ardından genellikle çok-boyutlu bir yapıya sahip bu uzay üzerinde çalışarak sistemin davranışını (örneğin klasik bir sistemin yörüngesini) anlamaya çalışırız. Bu konuşmada öncelikle fizikte temel dersler almaya başladığımızdan itibaren karşımıza çıkan faz uzay kavramını tanımlayıp, tarihsel kökenlerine kısa bir giriş yapacağız. Ardından klasik mekanikten temel birkaç problemi faz uzayı üzerinde tanımlayıp, klasik faz uzayının geometrisine giriş yapacağız. Bu noktada ilk inceleyeceğimiz başlık Liouville’in ünlü faz uzayında yörünge boyunca korunan yoğunluk fonksiyonu kavramı olacak. Burada Hamiltonyen sistemlerin genel tanımını verip, sistemin faz uzayındaki hareketini bir akış olarak göstereceğiz. İkinci olarak da Poincaré’nin sonlu bir faz uzayına sahip sistemler için ifade ettiği Recurrance (tekrarlama) Teoremini faz uzayındaki hareketi istatistiksel olarak inceleyerek kanıtlamaya çalışacağız. 
Kaynaklar: 
Introduction to Modern Dynamics - David D. Nolte - Oxford Unv. Press (2014)
Tangled Tale of Phase Space - David D. Nolte - Physics Today - Nisan 2010
NPTEL Physical Applications of Stochastic Processes Youtube Video (Lecture 28-29 “Statistical Aspects of Deterministic Dynamics”)

Kişisel olarak etkinliğe dördüncü Fizik Haftası'ndan beri katılarak okuldaki fizik derslerimin yanında konunun doğrudan içinde olan öğrencilerden, çoğu zaman deneme-yanılma ile öğrenilen birçok deneyim ve bilgi edinme fırsatı bulup hala devam eden birçok güzel arkadaşlıklar edinme fırsatım oldu. Etkinliğin en büyük handikabı belki de herkesin sunumlar sırasında kafasına takılan noktayı çekinmeden dilediği kadar sorup, tartışıp tipik seminerlerdeki gibi 'anlıyormuş gibi' yapmak zorunda kalmaması... İlk Fizik Haftalarını düzenleyen dostların doktora çalışmaları artık yavaş yavaş tamamlanıp, etkinliğin organizasyon ve içeriğini bizlere devrettiğinden beri içinde bulunmaktan müthiş keyif ve tatmin aldığım bir etkinlik olduğunu söyleyebilirim.  Farklı farklı konularda seviyesi oldukça iyi dersler dinlemek isterseniz önümüzdeki hafta sizleri İTÜ'ye bekleriz. Etkinlik herkese açık olup, internet sitesi üzerindeki kayıt formunu doldurmanız yeterlidir.

Detaylı program ve tüm konuşma özetlerine 13. Fizik Haftası internet sitesinden erişebilirsiniz: http://fizikhaftasi.itu.edu.tr/
0
yorum

3 Ağustos 2014 Pazar

COSPAR Konferansından İzlenimler - I

Yaklaşık bir yıldır danışmanımla birlikte üzerinde çalıştığım konuyu Rusya’da düzenlenen COSPAR konferansında sunmak üzere Moskova’dayım.. Bine yakın araştırmacının bir araya geldiği devasa bir toplantı COSPAR ve Moskova Romonosof Devlet Üniversitesi’nde düzenleniyor.. Bugün itibariyle başlayan toplantı sabahtan akşama kadar dolu dolu programıyla epey yorucu fakat bir o kadar da ufuk açıcı.. Birkaç gözlemimi ve toplantı hakkında izlenimimi paylaşmak üzere birkaç şey karalamak istedim..

 

COSPAR, iki yılda bir düzenlenen ve içerdiği konular anlamında ‘uzay bilimlerinin’ hemen hemen her alanını kapsayan bir toplantı.. Programda, uzay teknolojilerinden Dünya yörüngesinden yapılan atmosfer-iklim araştırmalarına, Güneş Sistemi araştırmalarından uydularla yapılan astrofizik çalışmalarına kadar onlarca alt başlık ve her biri altında yüzlerce sunuş ve poster sunumu bulunuyor.. Gün içerisinde paralel olarak en az 50 tane sunum devam ediyor ve hangisine katılacağınızı internet üzerinden hazırladıkları bir arayüz üzerinden kendi ilgi alanınıza göre hazırladığınız programa göre belirliyorsunuz.. Sabahları, özel bir davetli tarafından herkese hitap eden bir konuşmayla açılan gün, aralarda kahve aralarıyla bölünen ard arda 20-25 dakikalık sunuşlardan oluşuyor.. Sözlü sunumların yanında yüzlerce de poster sunumu var.. Ben de kendi çalışmamı poster olarak sunuyor olacağım..

 

2 Konferansın yapıldığı Moskova Lomonosov Devlet Üniversitesi

 

Sabahki program, ünlü Chelyabinsk meteoru hakkında genel bir açılış konuşmasıyla başladı. Herkes bir taraftan kayıtla uğraştığından seminer çok kalabalık olmasa da, hayli ilginç bir konuşmaydı.. Son yüzyılın en etkili meteor olayı olarak belirtilen bu olayın üzerine Ruslar tarafından yapılan araştırmaları etraflıca özetleyen bir sunum dinledik.. Ardından, hazır buralara kadar gelmişken, programda ye alan ‘Astronomi Eğitimi’ atölye çalışmasına da katılayım istedim ve geçmişteki konferanslarda tanıştığım Portekiz’den Rosa Doran ve senelerdir AstronomyCast podcastini dinlediğim Pamela Gay’in yürüttüğü iki saatlik ‘Galileo Teacher Training’ oturumunu dinledim.. Sunumda Galileo Öğretmenleri programının bu yılın sonu itibariyle ‘Galileo Öğrencileri’ adındaki yeni programlarını ve ‘Cosmoquest’ adlı projeyi öğrendim.. İlerleyen zamanlarda bu konularda birşeyler paylaşarım muhtemelen buradan..

 

3 Bolşoy Tiyatrosu

 

Öğlen arasından sonra biraz ‘akademik’ takılıp Galaksi Merkezi’nin X-Işını gözlemleri oturumuna katıldım ve Samanyolu galaksimiz merkezindeki dev-kütleli karadeliğin son zamanlardaki aktivitelerinin X-ışınlarında gözlemi ve bu gözlemlerden karadeliğin geçmişteki aktiflik durumu üzerine epey ilginç konuşmalar dinledim.. Ardından ‘Nötron Yıldızları ve Yığılma Diskleri’ oturumuna katıldım fakat tüm konuşmalar bu konuya karşı ön-yargımı daha da perçinlememe yetti arttı diyebilirim; bu konuyla uğraşan herkes dönüp dolaşıp aynı sıkıcı problemler üzerine çalışıyorlarmış gibi geliyor nedense; kötü bir seçimdi, ikinci sunumda aradan sıvıştım.. Oradan gezegen bilim üzerine olan bir oturuma geçip ESA’nın yeni Mars görevi ExoMars hakkında, görevin detayları ve amaçları üzerine kısa bir sunuş izledim.. Günün kapanışını ise Caltech’ten efsanevi Voyager görevlerinin tasarımının büyük rol oynamış isim Edward C. Stone’un Voyager görevleri üzerine ‘The Voyager – Journey to Interstellar Space’ sunumu ile yaptık.. Voyager’ların fırlatılışından, geçen sene itibariyle Güneş Sistemi’nin etki alanından resmi olarak çıkışına kadar geçen süreci harika bir dille anlattı..

 

7 Kızıl Meydan’da Saint Basil Katedrali

 

Bunca değişik konuda kendi alanım olmasa bile gidip sunuş dinlememin iki sebebi var aslında; birincisi merak ediyor olmam.. Her ne kadar sunuşlar çok teknik olsa da sağdan soldan okuduklarımla nelerden bahsettikleri konusunda az biraz fikrim oluyor, ayrıca özellikle gezegen bilim konusunda bunca konuşmayı bulmuşum kaçırır mıyım? İkincisi ise, benim çalıştığım konu olan Aktif Galaksi Çekirdekleri üzerine olan oturumlar perşembe başlıyor, dolayısıyla perşembeye kadar ‘özgür’ takılmaya devam edebilirim..

 

İlk gün için genel izlenimime gelirsek; böylesi büyük bir konferansa bir fizikçi adayı olarak ilk kez katılıyorum; bunun öncesinde hep ‘okul’ şeklinde derslerden oluşan programlara katılmıştım fakat bu olay hem ölçek hem de programın yoğunluğu açısından ilk günden epey yoran, çok farklı bir deneyim olduğu kesin.. Program arkası arkaya sunuşlarla çok dolu ve birbirini izleyen oturumların çok da verimli olduğu söylenemez.. Konuyla ilgili bilim insanlarının yılda bir bir araya gelip hızlıca neler yaptıklarını birbirine anlatmaları konseptine alışabildiğimi söyleyemem.. Garip bir şekilde bütün yapılanlara yabancılaştırıyor insanı.. Sen kendi ‘dünyanda’, kendi probleminle boğuşurken, birden böylesine büyük bir komünitenin içinde, odanın içindeki herkesin senin gibi sabah akşam bu gibi problemlere kafa yorduğunu ve üstelik bu insanlardan epey fazla olduğunu bilmek garip bir güvensizlik hissi yaratabiliyor.. Muhtemelen daha yolun başında olmam ile ilgili bu durum, zamanla aşılacağı kesin.. Bilimde çalışılan alanların inanılmaz derecede özelleştiğini ve herhangi bir konuda yapılan araştırmaların çığ gibi büyüdüğünü birinci elden deneyimliyorsun, hatta buna sen de mütevazi bir katkı yapıyorsun; işte bu da en ilginç olan kısmı bana kalırsa.. Üzerine epey de düşünülesi..

 

Uzun bir hafta bizi bekliyor.. Fırsat buldukça Moskova’nın müthiş Sovyet mimarisiyle bezenmiş sokak ve meydanlarında turlayıp fotoğraflar çekmeyi planlıyorum.. Toplantı sonuna doğru da bir yazı daha göndermiş olurum muhtemelen..

0
yorum

10 Ekim 2013 Perşembe

Heidelberg'de UNAWE'13 Konferansı (2-3-4. gün)

Günü gününe yazmak epey zor oldu; bu üç gün konferansın en yoğun kısmı olduğundan ancak fırsat bulabildim..

İkinci gün sabahtan sunum seklinde dersler vardı, öğleden sonra da çalıştay şeklinde uygulamalara geçildi. Özellikle gelişim ve eğitim piskolojisine dair dersler, birçok konuda bana yepyeni fikirler ve kavrayış sağladı diyebilirim. Öğleden sonraki uygulama kısmında benim katıldığım 'Müfredat Geliştirme' grubu, ilkokul çağındaki çocukların Dünya, Ay ve Güneş algısını özellikle 'gölge' kavramını kullanarak geliştirebilecek bir etkinlik üzerinde gruplara ayrılarak çalıştı.

Üçüncü gün, UNAWE'nin kilit projelerinden "Universe in the Box' adındaki eğitim materyalleri paketini tanıtan bir sunum gerçekleştirdi proje yürütücüsü Cecilia Scorza. Giriş seviyesinde astronomi anlatmak için sınıf ortamında kullanılabilecek birçok materyal içeriyor bu kit ve bir de yanında aktivite el-kitabı ile birlikte geliyor. Projenin deneme aşamasına Türkiye katılmamıştı fakat ikinci aşama için bize de bir kit gönderilecek ve biz de gerekli geri dönüşü yaparak projeye dahil olacağız. Özellikle Galileo Öğretmen Eğitim Programlarında katılımcı öğretmenlere, çalışmalara hemen başlamak için harika bir olanak yaratacak diye düşünüyorum. Öğleden sonraki uygulamafs bu sefer uzaklıklar konusuna eğilip, ölçekler üzerine bir aktivite üzende çalıştık. Akşam da konferansın geleneksel yemeği vardı, hep beraber güzel bir restoranda sohbet, muhabbet, proje şeklinde geçen epey keyifli bir gece geçirdik.



Bugün, yani dördüncü gün, sabah sunumlarının teması 'ölçme-değerlendirme' idi.. Formal olarak bir eğitimci olmadığımdan birçok yöntem benim için tamamen yeniydi. Yapılan tüm çalışmalarda, özellikle değerlendirmenin bu kadar önemli bir yeri olduğunu tahmin de etmiyordum. Gerçekleştirdiğimiz Öğretmen Eğitimlerini değerlendirmek için birçok yöntem öğrendim ve bunları bir sonraki eğitime mutlaka uygulayacağım. Öğleden sonraki son uygulamada, Dünya'nın 'biricikliğini' vurgulayan bir etkinlik üzerinde çalıştık. Earth Ball adlı Dünya küresi üzerinde karakteristik coğrafi özelliklerden yola çıkarak gezegen üzerindeki canlılık çeşitliliğini örnekleyip başka gezegen ve uydular ile karşılaştırarak Dünya'nın eşsiz özelliklerine dikkat çeken bir etkinlik oluşturduk ve katılımcılara sunduk.



Yarın sabahtan çeşitli ülkelerden katılımcıların yerel uygulamaları anlatacağı kısa konuşmalar olacak ve ardından proje koordinatörleri UNAWE'nin gelecek planları hakkında bahsedip değerlendirme yapılacak.. Öğleden sonra, kalan zamanda da hep beraber tarihi şehir merkezindeki ünlü kale 'Schloss'u gezeceğiz.. Son olarak bir değerlendirme yazısı daha yazacağım..
0
yorum

8 Ekim 2013 Salı

Heidelberg'de UNAWE'13 'Evren Farkındalığı' Konferansı (1.gün)

Bir hafta sürecek bir Astronomi Eğitimi toplantısı için Almanya-Heidelberg'deyim ve bugun itibariyle Uluslararası Astronomi Birliğinin desteklediği "Universe Awareness(UNAWE) 2013" çalıştayı başlamış bulunuyor.. Toplam 40 farklı ülkeden altmışa yakın astronomi konusunda eğitimci, iletişimci, yazar ve daha birçok farklı alandan insanlar bir hafta boyunca özellikle ilkokul öğrencileri için merak uyandırıcı, eğitici ve ilgi çekici etkinlikleri, deneyimleri-paylaşmak için bir araya geliyorlar.


Etkinlik 'üniversite şehri' olarak tanınan tarihi Heidelberg şehrinde Max Planck Bilim Akademisine bağlı 'Hause der Astronomi' tarafından düzenleniyor ve ben de Türkiye Astronomi Derneğini temsilen katılıyorum.. Etkinliğin gerçekleştirildiği bina Max Planck Astronomi Enstitüsü'nun kampüsünün içinde ve mimari olarak kesinlikle astronomiyle iç içe bir yapıda.. Bina spiral bir şekilde, ünlü M51 galaksisi model alınarak tasarlanmış ve içindeki spiral koridorlar burada tam zamanlı olarak çalışan birçok astronomi eğitmenine ve iletişimcisine ev sahipliği yapıyor. Ayni zamanda ünlü Alman amatör Astronomi dergisi 'Sterne und Weltraum' da burada hazırlanıp yayınlanıyor. Astronomiyi çocuklara ve tüm halka iletmek ve yaymak için seferber olmuş bir kurum kısacası.

Haus der Astronomi binası; spiral şekli M51 galaksisinden esinlinerek tasarlanmış

Sabah kısa bir bina turuyla başlayıp, programı organize eden Pedro Russo ve Cecilia Scorza'nin açılış konuşmaları vardı programda.. UNAWE'nin amaçları ve bu toplantıdan beklentiler tartışıldı. Ardından katılımcıların yanlarında getirdikleri kaynakları paylaştığı mini-fuarda onlarca farklı uygulamayı görüp, uygulama fırsatımız oldu. Öğleden sonra, bir grup ilkokul öğrencisi de fuarı gezip bizlere katıldılar ve çatısı planetaryum çatısı şeklinde tasarlanmış konferans salonunda ufak bir gökyüzü gezintisine katıldık hep beraber.. Ardından resmi açılış konuşmalarını yapan Heidelberg Universitesinden ve Max Planck Astronomi Enstitusunden profesörler katılımcılara verimli bir hafta geçirmelerini dilediler..



UNAWE projesi koordinatörü Pedro Russo açılış konuşmasını yaparken..

Kaynak fuarından bir kare..

Programı ziyaret eden miniklerle gök kubbenin altında bir gezinti..

Tanışma ve karşılama seklinde geçen günün ardından yarından itibaren bizi epey yoğun bir hafta bekliyor. Katılımcıların konuya ilgileri ve paylaşımcı ortam çok etkileyici.. Buradan öğreneceğim birçok şey ve kuracağım bağlantılar için sabırsızlanıyorum.. Bu beş günü, enerjimin el verdiği kadarıyla GökGünce'den paylaşmayı planlıyorum..

Paylaş!

 

Copyright © 2010 Gök Günce | Blogger Templates by Splashy Templates | Free PSD Design by Amuki